Ceza hukuku, suça sebebiyet veren bir davranışın bulunup bulunmadığını ve bu davranıştan dolayı ceza yaptırımlarının uygulanmasını gerektiren şartların gerçekleşip gerçekleşmediğini inceleyen hukuk dalıdır. Ceza hukukundaki evrensel ve temel prensipler, “suçta ve cezada kanunilik” ile “kusur sorumluluğu”dur. Dolayısıyla, (i) davranışın gerçekleştirildiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı kimse cezalandırılamaz ve kimseye suçu işlediği zaman kanunda o suç için belirlenmiş olan cezadan daha ağır bir ceza verilemez, (ii) kanunda yasaklanmış olan davranışı kasten ya da en azından taksirle gerçekleştirmemiş olan fail, bu davranışından sorumlu tutulamaz.

Gerçekleştirilen davranışın hangi suç tipi içerisine girdiğini doğru şekilde tespiti ve suç duyurusuyla başlayan süreçte mağdurların etkin temsili, adaletin sağlanması ve sanıkların gereken cezayı almaları için oldukça önemlidir. Bu süreçte, mağdur ile etkin bir iletişim kurulması ve delillerin mahkemeye doğru sunulması ve tartışılması gerekir.

Şüpheliler bakımından ise, gerek soruşturma gerekse kovuşturma aşamasında, Anayasal güvence altındaki hak ve özgürlüklerinin korunması, dosyada isnat edilen suç ve delillerle uyumlu savunmanın hazırlanması, bu savunma faaliyetinin etkin şekilde yürütülmesi, delillerin olay ile uyumlu olup olmadığının ve hukuka uygun yol ile elde edilip edilmediğinin tartışılması, nihayet yargılama sırasında haricen elde edilen delillerin sunulması zorunludur.

Başaran Hukuk Bürosu, alanında uzman kadrosu ile insan hak ve özgürlüklerine değer vererek soruşturma ve kovuşturma aşamalarının tamamında müvekkilleri titizlikle temsil etmekte ve süreci itina ile yönetmektedir.